Oturduğu yerden ekmek yemekten, kendi fırınında ekmek yapmaya kadar gitmeyi düşünen bir delinin aklından geçirdikleri

Perşembe, Kasım 25, 2010

Kahvaltıda pizza, yok artık

 Bir önceki yazımdaki pizzalardan kalan, 1 gece dolapta bekleyen hamurları ne yapacağıma da sabah yazımı yazarken karar verdim açıkçası. Annemin bana seneler önce önerdiği Cafe Fernando, hala sadıkça takip ettiğim sitelerden biri. Adam gerçekten işini biliyor, gerek bilgi, gerek türkçe kullanımı, gerek tasarımı, ve en kıskandığım şey olan fotoğraf yeteneği ile beni takipçisi yapmış bir blog. Orada gördüğüm bir kahvaltı pizzası ayarında bir tarif vardı, sabah sabah o aklıma geldi. Kahvaltı benim favori öğünüm direkt. Arkadaşlarım bilir, akşam yemeği programı hiç yapmam, yapıp da beni katanı da sevmem. Doğum günü, yıl dönümü, maç falan dışında gerçekten tercih etmediğim bir öğün akşam yemeği. Yemekler ağır, üzerine çıkılacaksa ağılık yapar, alkol alınıyorsa ne alkolden bir şey anlaşılır ne de yemekten. İnsanlar hava kararınca daha yüksek sesle konuşmaya başlıyor nedense, yanındakini bırak, kendi içinden geçeni bile duyamazsın. Uzayıp gider listem.Öğlen yemeği, eeeeh. Her şeyi yiyebiliyor olmak güzel, istersen akşam yemeği istersen kahvaltı, öyle arada bir öğün işte, karaktersiz biraz. Ama kahvaltı, bir başka. Simit yazımdan da anlamış olabilirsiniz, tam bir kahvaltıcıyım. Hep derim keşke 3 öğün kahvaltı edebilsem, cafe fernando sağolsun, ediyorum artık, işte kahvaltıda pizza.

Dinlenen hamurları pişirmeden 1 saat ince yine ılımaya bırakıp tarife başladım. Bu sefer daha çok resim çektim, çalışkan günümdeyim. Ama gerçekten blog ilerledikçe resim eleştirileriniz daha da batmaya başladı, artık ben de sevmiyorum resimleri ama şimdilik bir çözümüm yok. Tek çözümüm, daha az resim.

Unlu tezgaha aldığım hamuru, biraz yoğurup oklavayla açtım. 160 dereceye ayarladığım fırından çıkan fırın tepsisinin üzerine itina ile yerleştirdim. İtina ile, yoksa vallahi kopuyor. Kenarlarını da bükerek yapıştırdım, yüksek yapmakta fayda var, yumurtalar dökülebilir.

Burada tariflik bir durum yok pek, kahvaltıda neyi seviyorsanız ekliyorsunuz, basit aslında. Ben sosis, zeytin, pınar beyaz, beyaz peynir, yumurta ve taze kaşar peyniri kullandım.

En alta pınar beyaz sürdüm, sonra üzerine malzemeleri sırasıyla dizdim. Tarifte yumurtanın akıyla sarısını ayırın öyle koyun diyordu, benim sabah sabah midem kaldırmadı yapamadım, siz yapın daha iyi olacağına eminim benim yumurtaların sarıları çok ortada kaldı.

160 derecelik fırında 20 dakika sonunda, kayısı kıvamında pizzamız hazıııır.

Peter'cığım haklıymış, bir günü buzdolabında geçen hamur daha pofuduktu, özellikle de kenarları. Günlük kahvaltıya çok güzel bir alternatif, kesinlikle tavsiye ediyorum. Çatal bıçak kullanmadan edilen ziyafet kahvaltının tadı gerçekten bir başka. Ben blogu yazarken yatakta yedim, pizzamı köşeli yapamadım ama ben zevkten dört köşeydim. Zevkli sabahlar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder